Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | genç olma | juvenescence n. |
General | genç olma | juvenileness n. |
General | genç olma | youthhood n. |
General | genç olma | youth n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | genç kız gibi olma | maidenliness n. |
General | genç kız olma durumu | maidenship [obsolete] n. |
Colloquial | ||
Colloquial | genç erkek olma hali | ladhood n. |
History | ||
History | (1920'lerde) geleneklere meydan okuyan genç bir kadın olma | flapperhood n. |
British Slang | ||
British Slang | pahalı zevkleri olan, gösterişli olma çabası içerisinde, özentili bir şekilde yaşayan eğitimsiz genç kesim (küçümseyici ifade) | chav n. |
British Slang | pahalı zevkleri olan, gösterişli olma çabası içerisinde, özentili bir şekilde yaşayan eğitimsiz genç kadın (küçümseyici ifade) | chavette n. |
British Slang | pahalı zevkleri olan, gösterişli olma çabası içerisinde, özentili bir şekilde yaşayan eğitimsiz genç kesimle ilgili | chavtastic adj. |
British Slang | pahalı zevkleri olan, gösterişli olma çabası içerisinde, özentili bir şekilde yaşayan eğitimsiz genç kesimle ilgili | chavvy adj. |